Olaylar, facialar yaşandığında ortalık ayağa kalkıyor. Neden ve sorumluluk, denetim ve ceza tartışmaları yaşanıyor, tabi unutulana kadar

Bugün…

Bir kış turizm merkezindeki otelde, gece yarısından sonra başlayarak süren yangın ve neden olduğu faciayla uyandık.

Şafak sökmeden;

TV’lerde, tartışma!

Binanın durumu, yangın başta olmak üzere çeşitli olaylara karşı sağlanması gereken koşullar ve alınması gereken önlemler, yangının potansiyel nedenleri ve sorumluluk, denetim ve yaptırım esasları…

Dikkati çeken;

Müşteri röportajları, medyaya yansıdı.

Ebette;

Kartalkaya‘nın durumu!

ABD’nin Los Angeles kentinde yangın çıktı, ‘Süper Güç’ denilen ülkenin çaresizliği konuşuldu.

Velakin…

Yangına karşı;

Ülkemizde;

Kendimiz konuşulmadı!

…Ve!

Bugün…

Bolu; Kartalkaya’daki olayla akıllara gelen yangın, hem meydana geldiği bina hem de benzeri olaylara karşı değerlendiriliyor.

Bakanlar, müfettişler sahaya!


Devlet de, herkes de düşünmeli!

İmar ve planlama, mekânsal alan, yangın ve otopark yönetmeliklerine itirazlar geliyor, düzenleme ve ertelemeler isteniyor.

Çoğulcu katılımcılığı bulunmayan ve empati kurulmayan mevzuat olduğunda, bilimsel ve hukuki altyapı zafiyeti meydana geliyor.

Popülizm baskısıyla;

Aflar isteniyor, çıkıyor.

Deprem gerçeği…

En acı deneyim, tecrübe!

Konferanslarda, seminerlerde tehdit, önlem ve kentsel dönüşüme olan ihtiyaç vurgulanıyor ve manşete bunlar çıkıyor.

Türkiye’nin gerçeğiyle;

Doğal afetler kadar, yangın da sorun!

Bursa’da;

Göğe tırmanan konut ve iş merkezlerinin ihtiyacına yönelik uzun merdiven ve söndürme amaçlı kaç yeni itfaiye aracı alındı?

Açıkçası…

Farklı yerlere destek, paralar istenen belediyecilikte, yeni itfaiye araçlarına da bütçe ayıramama ve ayırmama, bir trajedi olacaktır.

Büyüyen sanayide;

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın, OSB’Lerin itfaiye ve afet hazırlığı var mıdır, kendi araç, donanım ve gönüllü ekipleri var mıdır?

…Ve!

Bugünkü olayla;

Uludağ’ın riski ne, denetim var mı?