Bursa’da, yakın geleceğin en büyük ilçesi durumuna gelecek Nilüfer’de, belediyeciliğin önemi artıyor.
…Ve!
Dün…
Farklı ilçe ve belediyecilik kimliği, geçen yıl başlayan yeni dönemin güçlü yol haritasıyla gündeme taşındı.
1.Yıldönümü’nde;
Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, gazetecilere davetiyle sunumda bulundu.
Adına uyarlanmış şarkıyla salona giriş yaparken, Nilüfer’li olmayla özdeşleşen tebessüm ve bir an şarkıyla oynaması, özel gün duygusunu gösteriyordu.
‘Yaşanabilirlik’le beraber;
Hem yerel değer ve potansiyele odaklanan hem de küresel düşüncedeki belediyecilikle değerlendirilen bir yeni döneme başlandığı, öne çıkarılan fotoğraf oluyordu.
Hedef ve projeleri not ederken…
Nilüfer’i yöneten ve ana muhalefete mensup olma kimliğiyle ilkesel, dik duruşlu, dikkatli ve özgüven sahibi belediye başkanı dinledik.
Yıllardır süregelen;
Kamuoyu ve siyaseten bilinen ‘Bazı’ olumsuz algıları, beraberinde olgu üzerinden de yıkan durumuna gelmek, kendisi tarafından da açıkça dile getiriliyordu.
Bu nedenle;
Özdemir’in, “Kentin rantını yiyenlerin rantını kestik!” demiş olması da, uyarı ve tehditlere rağmen, kendisini sakınmamasıdır.
Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde, iş insanı olarak vaktiyle üstlendiği işle ilgili aylardır dedikodulara konu edilen Özdemir, mesnetsiz ve iftiralara kadar varan duruma, özgüven ve ciddiyetle tepkiliydi.
Üstelik…
Adaylık süreciyle başlayan dedikodulara karşı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le de bu konuyu görüştüğünü ve kendisiyle ‘yola devam edildiği’ni ifade ediyordu.
Elbette…
Ekrem İmamoğlu’yla ilgili gündemde;
CHP’li belediye başkanlarının geneliyle ilgili ortaya atılan dedikodu ve tartışmalar da, Özdemir’in konuşmasındaki satır aralarıyla da yanıt görüyordu.
Kendisi hakkında;
Soruşturma ve davayı gerektiren bir durum olmadığını güçlü bir şekilde vurgulayan Özdemir, “Ama Türkiye burası!..” diyordu.
‘Demokrasi’ ve ‘Hukuk’ vurgulandı!
Yönetiminde,
Geride kalan ilk yılını, Nilüfer’in kimliğine münhasır özellik ve içerikteki icraat sunumuyla anlattı.
Elbette;
Merkezi yönetimden gelen aylık paydan önceki döneme ait SGK borcunun %41 oranında kesilmeye devam edilmesi ve emeğin hakkını daha fazla vermeye arzusuna karşılık da, bütçenin dörtte üçünün personel ödemeleri olduğuna da not düşülüyordu.
Potansiyeli, özellik, sorun, talep ve beklentiler, diğer ilçelere kıyasla farklılıklar taşıyor.
Kırsal mahallelerde;
Tarım ve kooperatifçiliğin yeni ve kapsallı uygulamalarla derinleştirilmesi, çiftçi ekonomisini ayağa kaldıracak olup, sürdürülebilirliği teşvik edecektir.
FSM Bulvarı’nda; çift katlı yeraltı otoparkına da yer verilmek üzere, ‘Çarşı’ kültürünün yaşatılacak olmasını da önemsiyoruz.
Toplum katmanlarıyla;
Sosyallik ve katılımcılığı öngören hizmetlerin yoğunlaştırılması, uluslararası ve küresel paylaşım ve ana hedeflere odaklanmak, örnek adımlardır.
Merhum ‘Deprem Dede’;
Ahmet Mete Işıkara, semt parklarının, deprem sonrası yaşam alanları için gerekli altyapılara hazır edilmesini tavsiye ederdi.
İlk etapta;
Konak ve Altınşehir’deki uygulamalarla içme suyu, güneş enerjisi, şarj ve tuvalet altyapılarıyla ‘Deprem Parkları’ kuruluyor.
Dijitalleşmeyi halka indirecek adımlarla mahalle komitelerine mobil oylamayla seçim yapılırken, hizmete giren ‘Yapay Zeka Bürosu’ da, ilçenin özelliğini yansıtıyor.
Nilüfer farklıydı, yeni dönemle daha farklı!