Son yerel seçimlerin yıldönümündeyiz ve su gibi akıp zamanla geriye artık 4 yıl kalıyor.

Birkaç aydır…

Türkiye’yi yöneten siyasi parti ile büyükşehir belediyelerinin genelini elde eden ana muhalefet arasında, gerilim tavan yaptı.

Yerel seçim sonrasıyla;

CHP’nin belediyeciliğindeki ‘Kent Lokantaları’, hükümetteki siyasi partiyi rahatsız etti ve destekleyen çevreleri de karşı duruşa geçti.

Aslında;

Ucuza yedirmek, Türkiye’nin tartışılan ‘ekonomi’ ve ‘geçim’ koşulları için sembolleşti.

…Ve!

Açıkçası…

PR anlamına dönüştü.

Olgu da, algı da güçlü!

Böyle olunca;

AK Parti’yi destekleyen seçmenler ile fanatikleri arasında, sosyal medya mecrasıyla acayip tepki, kıyas refleksi öne çıktı.

Yaygın olanı;

Topluma mesaj verilmek istenen videoda, hükümet dönemindeki bazı projeler için ‘Mega Projeler’ deniliyor.
Bu projelere karşılık;

CHP’nin özel stratejiyle en öne çıkardığı kent lokantaları, mega denilen projelerle eşdeğer gösterilmiyor.

O projeler ne?

Otoyol ve Asma Köprüler ile Havalimanı ve Marmaray’ı herkes anlar da, Çamlıca TV Kulesi nasıl mega oluyor?

Toplumsal destek açısından;

Mega projeleri, kent lokantalarıyla kıyas etmek doğru değildir ve farklı değerlendirmeyi gerektiriyor.

Zira…

Sosyal medya;

AK Parti’nin içerisinde, halkla iletişim ve etkileşim açısından, kendisine yansıyan olumsuz etkileriyle tartışılıyor.

TV Kulesi’nin;

Bir ülkenin büyüklüğü ve hizmet olgusu, geçim ve refah meseleleriyle doğrudan ilgisi nedir?

Bugün…

En büyük 2 banknotla temel gıda ürünlerine ulaşılabildiği ve diğer büyük banknotla kilo meyve ve sebze alınabildiği veya zor alınabildiği bir piyasa yaşanıyor.

Otoyolların, asma köprülerin ve havalimanının halkın bireysel ve ailesel refahıyla doğrudan ilgisi nedir?

Ayrıca…

Çalışan anne ve babaların tam gün eğitim nedeniyle tercih etmek zorunda kaldığı özel okul anlayışı ve özel hastaneye ihtiyaçları dikkate aldığımızda, sabit ve emekli maaşlarıyla nereye kadar?

Çin, ekonomisiyle küresel bir güç, ama halkı emeğinin karşılığını alamıyor ve refahı yok.
Avrupa
’nın emeklisi dünyayı gezerken, Türkiye’nin emeklisi memleketine gidebilmekte zorlanıyor.

Geçen gün…

Avrupa’nın en büyük kuruluşlarına ait güncel bir yeni listeye baktığımızda, farklı sektörlerden olanlar var, ama bankalar yok.

Türkiye’nin en büyükleri arasında, kredi ve kredi kartlarına bağımlı olma nedeniyle bankalar dikkati çekiyor.

Elbette ki;

Milli paranın alım gücü düştükçe, geçim koşulları daha da zorlaşırken ve Çamlıca TV Kulesi’ne mega proje demek de, ne alaka oluyor.

Gelişmiş ülkelerde,

İhracat ve kilo başına ederi kadar, temel gıdaların kişi başına tüketimi ve fazlalığı da öne çıkıyor, önemseniyor.

Kent lokantaları;
Ana muhalefet politikasıyla belediyelerinde iktidara karşı önemli strateji aracına dönüşmüştür, ama ekonomi açısından bir olgudur ve toplumda karşılığı vardır.

Bunları söylüyoruz, ama…

Son yerel seçimlerin yıldönümünde, belediyelerin hangi projeleri yapıp yapmadıklarını, yapamadıklarını tartışabiliriz.