Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’i, dün sosyal medya üzerinden kent halkıyla canlı yayın buluşmasını izledik.

Açıkçası…

Vatandaşlık, yerinden yönetim olgusu ve sistemi ile bireysel sorumluluk ve kentlilik bilinci açısından, deneyim ve eğitimsel özelliği var.

Hatta…

Üniversitelerin kamu yönetimi ve yerel yönetim bölümleri de başta olmak, öğrencilere de katkısı olacaktır, tez konuları çıkacaktır.

Nilüfer ve Nilüfer Belediyesi’yle ilgili dedikodulara konu edilen meseleleri söküp atmaya çalışan bir belediye başkanı, 1 yıldır görevde…

Dönemiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir ‘Kayyum’ iddiası da, siyasal rekabetten ziyade uzak sayılmayan çevrelerde dönüyor.

Nilüfer

Yasal düzenlemeyle binlerce taşeron çalışanın belediye kadrosuna geçtiği ve sendikalı olduğu, organize sanayiye ait emlak vergilerinin belediyelere ödenmesinin çoktan kaldırıldığı ve gayrimenkul vergi ve harca esas beyan değerlerinin tartışıldığı…


Gelen sorulara göre;

Başkan Özdemir’in açıklamalarında, Türkiye ve Bursa gerçeklerini net bir şekilde görebilmek mümkün oluyor.

Özellikle…

Planlı kent olma ve sağlanan yaşam kalitesi unsurları açısından, yükselen taleple büyüyen nüfus, kentsel sorunu gündeme getiriyor.

Nilüfer’e;

Başka ilçe ve kentlerden, kırsaldan gelen göçlerin gerekçelerini ortadan kaldırabilmek, Özdemir’in önemsediği çözümlerde öne çıkıyor.

Fabrikalar arttıkça günlük ve daimi nüfusun da arttığına işaret edilirken, bir tehdidin altı çiziliyor.

Osmangazi ve Yıldırım’dan ders alınmadığı, Özdemir’in “Tarım alanlarına saldırılar oluyor.” demesiyle ortaya konuluyor.

Tarlaların yerlerinde;

Fabrikalar ve siteler!


Bursa, belki refahını ve gelişmişliğini sanayisine borçludur, ama ucu belirsiz sanayi de, batıda yok.

Almanya’da;

Sanayi kimlikleriyle öne çıkanlar olarak, “Nürnberg büyürse, Almanya büyür” veya “Münih büyürse Almanya büyür” denilmedi.

Planlı, ama sınırlı ve katma değeri yüksek sanayileşme olgusu ve hedefi, Almanya’yı ekonomide öne çıkardı.

Maalesef…

Nilüfer’de;

“Yurtdışından siparişlere yetişemiyoruz.” gerekçesiyle yeni ‘Sanayi’ alanı açılmasını isteyen ve tarlaları gözden çıkaran bir ‘Yurtseverlik’ anlayışı da var.

Zaten…

Yürürlükteki imar hakkının çok üzerinde ve ‘Hormonlu’ tabir edilen siteler nedeniyle beton tarlasına dönüşümle beraber, Nilüfer’de de ‘kronik kent sorunları’ endişesi var.

Nitekim…

Mevcut ve yeni yerleşimlerde;

‘Büyükşehir’ yetkisindeki süren beklentiler ile kamusal hizmet taleplerine karşılık, hukuk normlarına uyuşmazlığın gerekçe olabildiği, dünkü yeni bir halk buluşmasıyla dün vurgulandı.


Öyle ki…

Özdemir, devraldığı hukukla çelişen kullanım alanı ve kat fazlalığı bulunan yapılar için ‘Fazlasıyla fazlası olan’ ifadesini kullanıyordu.

‘Çözümü zor’ denilen bir yaklaşımda bulunan Özdemir, kendi dönemi için bir kez daha uyarıda bulunuyor ve sağduyu çağrısı yapıyor.

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Nilüfer’de ruhsatsız ve ruhsata aykırı bina olmamalı, olmayacak da… İsteyenin istediği yerde yapı yapma alışkanlığı olmayacak.” diyordu.

Mali sıkı para politikasıyla bilinen Nilüfer Belediyesi’nde, halkın istekleri karşısında da bu iyi yönetilmek isteniyor.

Canlı yayınla;

Özdemir, halkla yeni buluşmasında, “Paranız sizin paranız. Dengeli ve doğru harcamak istiyoruz.” mesajını veriyordu.

Bir vatandaşın önerisini dikkate alan Özdemir, Türkiye Kupası Finali’nin Cumhuriyet Meydanı’nda dev ekrandan izlenebilmesi için de talimatta bulundu.