Gazeteciliğe başladığımızda…
Bursa’nın bir zamanlar güçlü, etkili yerel gazeteciliğinde, meslektaş büyüklerimiz tarafından yürütülen ‘Kentsel Dert’ köşeleri epey rağbet görüyordu.
Günümüzde;
Sosyal medya…
Haberciliğin gazeteci olsun ya da olmasın anında gündeme, güne taşındığı mecra durumuna da gelmesiyle beraberinde, toplumsal yakınma ve çözüm arayışlarının da etkili aracı görülmeye başlandı.
Kentsel, çevresel meselelerde;
Durumlar, yazılı ve/veya fotoğraflarla paylaşılırken, kantarın topuzunun da kaçırıldığı eleştiriler de kaleme taşınıyor, sesin yükseldiği anlaşılıyor.
Velakin…
Tuhaf olan…
Sosyal medyada;
Kamusal sorun ve çözümler için belediyelere seslenildiği, kurumlar ve belediye başkanlarının etiketlendiği ve böylelikle nokta atışla ulaşılmaya çalışıldığı görülüyor.
Yaygın olarak…
Trafik, ulaşım, sağlık ve çevre konuları öne çıkıyor.
Gözlemlediğimizde;
Devletin merkezi yönetimin yetkili ve ilgili bakanları, bakanlıkları ve yerel il müdürlükleriyle sosyal medya üzerinden etiketleme iletişimi kurulmuyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı, aslında en önemli temel bakanlık kurumu durumundalar.
Trafik sorunu ve pahalılıkla mücadelede dahi, Ticaret Bakanlığı ve Emniyet Müdürlüğü yerine, belediyelerin zabıta teşkilatları göreve çağrılıyor.
Dahası…
Bursa Valiliği’yle sosyal medya iletişimi kurulabilse, çözüm ve beklentilere daha güçlü yol ve sonuç alınabilmesi gündeme gelecek.
Araya parantez açalım…
Vatandaşlar arasında, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) bildirim yapılmasının yaygın olduğunu da belirtelim.
Kentsel sorun; gündem derken…
İstanbul’da;
Bir süredir, ‘kaçak villa’ tartışması yaşanıyor.
Boğaziçi’ndeki bir villanın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce yıkılması gerektiğiyle ilgili merkezi yönetim ve dolayısıyla hükümet de tartışmalara girmiş bulunuyor.
Öyle ki…
İktidar ile ana muhalefet lideri de, bakanla sınırlı kalmayan kaçak villa meselesi nedeniyle de Ankara’nın sıcak gündemiyle haberlere, makalelere konu ediliyordu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un bir açıklaması oldu.
Villanın yerel yönetim tarafından üzerine düşen görevle yıkılmaması durumunda, bakanlığının İstanbul’daki müdürlüğüne talimatla ‘aksi durumda gereğinin yapılması talimatı verdiği’ medyaya yansıdı.
İstanbul’a merkezi yönetim tarafından metrolar yapılıyor, yanı sıra imar mevzuatına dayalı yapılaşmaya muhalefet gerekçesiyle aynı merkezi yönetim de üst yetkisiyle devreye giriyor.
…Ve!
Tuhaflığa bakın ki…
Bursa’da;
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bitirmiş olduğu bir metro hattı yok, hızlı tren de bitmedi ve imar mevzuatına aykırılık gündeminde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da öne çıkmıyor.
Nilüfer’de;
Epeydir gündemde olan ve imar mevzuatına aykırılık ve beton santralı faaliyeti gerekçeleriyle belediye ve meslek odaları tarafından gündemde tutulan yatırım hakkında merkezi yönetim ve yerel otoriterliğinden ‘ne yapacakları beklentileri’ sürüyor.