Bursa çökerse, ekonomi çöker!
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in bugün düzenlediği aylık basın toplantısında, deprem riski; olması gerektiğiyle öncelikli bir yer oluşturdu.
Geçmiş yıllarda 520 bin olarak kayda geçen bina stokunun, güncel bilgiyle 628 bine ulaştığına işaret ediliyor.
Japon uzmanlarla ortak çalışmalara göre, kötü senaryoyla 122 bin binanın deprem riski taşıdığı ve 26 bin binanın yıkılma tehlikesi vurgulanıyor.
Bilimsel eylem planına devam edilirken…
Sürecinde mesafe kaydedilen 2050 Bursa Çevre Düzeni Planı’nda, bilimsel son verilerden yararlanacağı belirtiliyor.
Deprem riskine karşı;
Bozbey’in, ilerleyen süreçte sanayi yapılarının analizlerinin de önemle ele alınacağını söylemesi, kentsel ihmali gösteriyor.
Sıradan yangınların farklı ölçeklerdeki sanayi kuruluşlarına büyük tahribat ve mali kayba neden olduğunu, can güvenliğinin de asıl önemlisi olduğunu hatırlatalım.
10 yıl öncesi gibi…
Tanınmış siyasetçilerden;
Sedat Yalçın, AK Parti Bursa İl Başkanı olduğu dönemde, üstelik bir siyasi irade otoritesi olarak, deprem riskine sanayi başlığını açmıştı.
Bu konuda;
Özel açıklamasına yer verilen makalemizde, “Kentsel dönüşümü, sanayide dönüşümle de uygulamalıyız.” demişti ve ilk adımları attı.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın o dönemde başkanı Celal Sönmez’le de konuştuğumuzda, Yalçın’ın düşüncesini desteklemiş ve “Biz varız!” mesajı vermişti.
Yalçın, Bursa Organize Sanayi Bölgesi başta olmak üzere, sanayinin kentin içerisinden çıkarılmasını dahi, gündeme getirmişti.
Yıllar geçti, yönetimler değişti!
BTSO, 2 yıl önce de uzman ve akademik meslek odalarıyla beraber “İnşaat Sektöründe Deprem Bilinci Paneli’ düzenledi.
Son durumla;
Neler yapıldı, ne mesafe kaydedildi?
Artan sıradan yangınlara karşı dahi sanayi bölgeleri ve fabrikalar nezdinde nelerin yapıldığı muamma…
…Ve!
AFAD olarak;
Bursa’nın da yereliyle yürütülen eylem planları dahilinde, ‘afet hazırlığına katılımcılık’ açısından da sorumluluk ve beklentileri sürüyor.
Yıkıcı deprem ve sanayi demek;
Kimsayal envanter ve sızıntı ile olası doğalgaz patlamaları ve tetikleyeceği yangınlar açısından, kentsel risk boyutu demek…
BTSO olarak;
“Bursa büyürse, Türkiye büyür!” deniliyor, ama olası bir depremin üstelik yıkıcı boyuta varması durumunda, “Bursa çökerse, Türkiye çöker!” demek de gerekiyor.
‘İlerleyen Süreçte’ demeksizin, adımlar atılmalı!
‘Marmara’da Müsilaj’ meselesi gibi…
Depreme karşı da;
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak da, sanayi için de bölgesel eylem planına ihtiyaç var.
…Ve!
Bursa Büyükşehir Belediyesi de, acil itici güç olmalı!
Son söz…
Elbette;
Ekonomi önemli, ama Bursa’nın 3.3 milyon canı her şeyden önemli!