Belediyelerden SGK’ya prim borcu kesintisi, iktidar ile ana muhalefetin belediye başkanlarını karşı karşıya getirdi ve siyasal boyut derinleşti.
Açıkçası…
Belediyeciliği kaleme alan gazeteci olarak, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın dünkü açıklamasını yadırgadık.
Anımsanacağı üzere…
CHP’nin siyasi iradesi altındaki büyükşehir belediye başkanları, hükümetin toplu borç kesintisine tepki gösteriyorlar.
…Ve!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tüm belediyeler ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in de Marmara’da belediye birliklerine başkanlık yürütüyorlar.
Açıklamalarıyla;
Tüm belediyelerin ortak sorunu ve çözüm beklentisi gündeme taşınırken, önceki dönemlerde yapılmayan uygulamaya, siyasal anlam yükleniyor.
Son 2 ayda;
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden 750 milyon TL dolayında kesintiye ulaşılırken, Bursa’nın parası, Ankara’da kaldı.
Bu nedenle;
Bursa’nın yaşamı ve piyasasında, etkileşimle 3 milyar TL’lik bir döngüye neden olabilecek para, kente girmedi.
İşte;
Böyle dönemde…
İktidara mensup;
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın dün yayınladığı yazılı açıklamaya, gazeteci olarak da şaşırdık.
Altaş, “Devletimize herhangi bir vergi veya SGK borcu yoktur.” diyordu ve dertli belediye başkanlarını eleştiriyordu.
Bazı belediyelerin, ‘borçlarını neden ödemediği’ni konuşmak gerektiğinden söz ediliyor.
…Ve!
Altay, meselenin ‘farklı alanlara çekildiği’ gerekçesiyle “Dünya Belediyeler Birliği Başkanı olarak doğru bulmuyorum.” diyor.
Borçlu belediyelerin, ‘beceriksizliklerini örtmeye çalıştıkları’ düşüncesini ortaya atıyor.
Dahası…
Sözlerinin devamıyla da, “Borcunu ödemeyen belediyeler vatandaşın bu hakkını gasp etmektedir.” ifadesi kullanılıyor.
Belediyelerin mali zorluk ve borçlarına ilişkin hükümetten kolaylaştırıcı öneri ve beklenti, açıklamada yok.
Nasihat, uyarı var.
Altay, “Borçlu belediyelere tavsiyem, devlete olan borçlarını ödeyerek sorumlu bir şekilde hareket etmeleridir.” şeklinde konuşuyor.
Bu açıklama…
Mantığı iddia eden ve adaleti önemseyen açıklama gibi dursa da, belediyecilik ve birliği olgusu taşıdığından söz edilebilir mi?
Siyasal duygu çağrışımı yapıyor!
Uzun yıllardan beri…
Bursa, iktidar destekçisi!
Velakin…
Bursa Büyükşehir Belediyesi, raylı toplu ulaşım hatları ve vagonları için yatırımı kendisi yapıyor.
2000’li yılların eşiğiyle;
Yerli ve yabancı dış borç ödeniyor.
Birkaç yıl öncesiyle;
Merkezi yönetimin ilk kez üstlendiği projeyle Bursa Şehir Hastanesi’ni sisteme entegre edecek projeye başlandı, sürüncemede kaldı.
Konya’ya baktık…
Maşallah!
4 yıl önce…
Konya Büyükşehir Belediyesi’nin bir müjde açıklamasıyla “Metro Taşıt Alımının Bakanlığa Devredilmesi Konya’ya 1 Milyarlık Katkı Sağlayacak.” deniliyor.
…Ve!
Bu yılın başları…
Konya’daki törende;
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, kurumunun süren ve yapılacak raylı sistem projelerini övgüyle anlatırken, “Bakanlığımız Konya’ya 55,6 kilometre raylı sistem hattı kazandıracaktır.” diyor.
Konya’ya merkezi bütçeyle yağan ulaşım hizmetleriyle ana belediyesinin kasasına milyarlarca lira kalıyor.
Ne kadar güzel!
Bursa gibi;
Büyüyen, önemi büyük, belediyeciliği ve iş hacmi büyük bir kenti, hizmetleriyle de dahi Konya’yla kıyaslamak da doğru değil…